Bahsedilen ABD'nin iç raporu hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmadığını belirten Lin, ABD’nin bu tür söylemleri, kendi nükleer modernizasyonunu hızlandırmak ve küresel stratejik istikrarı baltalamak amacıyla kullandığını savundu. Lin, uluslararası toplumun bu durumu net bir şekilde görmesi gerektiğini ifade etti.
Dünyanın en büyük nükleer cephanesine sahip süper gücü olarak ABD’nin, stoklarını önemli ölçüde azaltarak silahsızlanma konusundaki birincil sorumluluğunu acilen yerine getirmesi gerektiğini belirten Lin, bu adımın, diğer nükleer güç devletlerin de silahsızlanma sürecine katılması için gerekli koşulları yaratacağını kaydetti.
Çin’in kısa süre önce yayımladığı “Yeni Çağda Çin'in Silah Kontrolü, Silahsızlanması ve Silahların Yayılmasını Önlemesi” başlıklı Beyaz Kitap ile tutumunu kapsamlı şekilde ortaya koyduğunu hatırlatan Sözcü, Çin’in nükleer silahları ilk kullanan taraf olmama politikasına kararlılıkla bağlı kalarak savunma amaçlı bir nükleer strateji izlediğini, nükleer gücünü ulusal güvenlik için gerekli asgari düzeyde tuttuğunu ve hiçbir ülkeyle silahlanma yarışına girmediğini bildirdi.
Lin ayrıca, Çin’in Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nın (NPT) inceleme sürecine ve nükleer silaha sahip beş devletin (P5) toplantılarına aktif katılım sağladığını sözlerine ekledi.
Hibya Haber Ajansı